Bir özel
gün yazısıyla daha karşınızdayım efendim… Ama bu seferki farklı çünkü beni de yakinen
ilgilendiriyor, meslek açısından. J

İlkokul
sıralarındayken ne olacağımı sorduklarında, modelist ya da stilist olacağım
derdim kararlı bir şekilde. Malum çok güzel elbiseler tasarlıyordum oyuncak
bebeklerim için, kalıp çıkarıyordum, örüyordum, makinede dikiş dikiyordum. E
madem bu kadar zevk alıyorum, mesleğim olsun istedim. Olmadı. Hayat şartları beni
kararımdan döndürdü. Sonra hayalimdeki mesleğim ilkokuldaki sınıf öğretmenim olan
canım Zeynep Öğretmenimin branşıyla aynı oldu, matematik öğretmenliği. Acayip
seviyordum matematiği, öyle böyle değil. Hep 100 puanlar, not olarak da 5ler
havada uçuşurdu. Gel zaman git zaman liseye geldik ve 9.sınıfta karşılaştığım
matematik hocam beni matematikten ve matematikle kurduğum gelecekten tamamen
soğuttu sanırım, ani bir kararla yabancı dil bölümünü seçtim. Sınıftaki herkesin
üniversitede kendini görmek istediği ideal bölüm İngilizce Öğretmenliği iken,
ben kafamın dikine gidip aylarca Uluslararası İlişkiler diye sayıklayıp durdum,
ne iş yaptığını bile bilmezdim o zamanlar. İsmi çok karizmatik bir meslek gibi
gelirdi, hala da öyle gelir. Sonra sürü psikolojisiyle ben de öğretmen olmaya
karar verdim lisedeki 2. senem bitmeden. Ona göre hazırlandım sınavlara, canla
başla çalıştığım pek söylenemez İngilizce açısından ama bölüm konusunda çok
istekliydim. Öğretmen olmak son ve kesin kararımdı.
Şimdi Sakarya
Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği 3.sınıf öğrencisiyim. Üniversite açısından,
ilk mezunlar olacağımız için türlü türlü başa çıkması zor sorunlar yaşasak da
bölümüme derin bir sevgi besliyorum. Çok mutluyum, gelecekten çok umutluyum. İnsanlara
faydalı olma; nice insan, öğrenci yetiştirme idealim var. Hele de üniversite 1.
sınıftayken ilk “Öğretmenim” diye hitap edildi ya bana, bu heyecanla okulu bir
çırpıda bitiririm ben diye düşünmüştüm. Bu sene de kolejdeki öğrencilerimizden
bu hitabı duyuyorum… Bundan daha büyük mutluluk zor bulunur bu hayatta, en
azından şimdilik. J
Velhasıl,
bugün en yüce mesleklerden biri olan “öğretmen”lerin, öğretmenlerimizin günü! Üzerimizde anamız, babamızdan sonra belki
de en çok hakkı olan insanların günü. Bana okuma yazma öğreten, hayatımı
üzerine kuruyor olduğum İngilizceyi sevdiren, hayatıma yön vermemde yardımcı
olan, ayağıma takılan taşları bir çırpıda atıvermemi sağlayan ve destek olan, bende
tek bir zerre bile olsun emeği ve hakkı olan öğretmenlerim başta olmak üzere;
tüm öğretmenlerin ve benim gibi bu yolda ter döken ve ileride meslektaşım
olacak insanların Öğretmenler günün cani gönülden kutluyorum! Onlara saygı ve
sevgilerimi gönderirken, ellerinden öperek her şey için çok teşekkür ediyorum. J
24. 11. 12
Ceren YILDIZ