4 Mart 2012 Pazar

Karanlıktan Kurtuluş Mücadelesi


  Tik tak, tik tak, tik tak.
  Eski evimin, eskimiş penceresinden bakerken birden gözüm takılmıştı.
  Bir film sahnesini izlermiş gibi hissettim kendimi.

  Sessizce içeri girişine takıldı gözüm, karanlığın içine girmişti sanki. Dolaptan çıkardığı şişe dalgınlığıyla devrilivermişti masanın üzerine. Kollarıyla yüzünü kapayıp tüm hırçınlığıyla ağlamaya başladı. Ağladı. Ağladı. Her biri, öncekinden daha kuvvetli haykırışlardı. Varlığının ve bu acılara dayanışının sebebi olan adam içeri girdi. Elini yavaşça kadının omzuna koydu. Kadın da onun yüzüne dokundu. Konuşmadan anlaştılar. Sessiz konuştular aslında. Atlatabileceklerine inanışlarını birlikteliklerinin sağlayacağına söz vermişlerdi gözleriyle.

  İmrendim bu tabloya, birden huzur doldu içim. Keşke ben de… Ah… O huzurla kapadım gözlerimi, o huzurun verdiği mutlulukla…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen de fikrini söyle:

Liste

     Çok yakında yazacağım dedikten sonra kalemi ya elime alamadım ya da iki satır saçmalıklar karaladım bıraktım. Galiba şimdi hazırım. Bir...