Aklı
olan, “Rica etsem beni öldürür müsünüz?” sorusunu ciddi olarak sorup gerçek bir
cevap bekler miydi?
Hala,
saatlerdir oturduğu banktan bir milim kıpırdamamıştı. Zamandan bir haber nefes
alıp veriyordu. Elbet onu öldürmeyi kabul edecek biri çıkacak diye düşünüyordu,
yani derin düşüncelere dalmıştı. Bir sabıkalı, bir katil geçmez miydi bu
sokaktan? Nasıl bir sokaktı bu, birini öldürmeyi bekleyen tek bir insanoğlu yok
muydu? Nasıl insanlardı bunlar…
Özellikle
son 7 yılda, bu soruyu duyan insan sayısı her geçen gün arıyordu fakat tek bir
kişi bile çıkmamıştı bunu kabul eden. Bu yorgun gözlerle hayata bakmaktan
yorulmuştu artık. Gideceği yere bir an evvel varmak istiyordu. Tek bir yakını
bile yokken, yalnız başına yaşamanın zorluğunu anlayıp destek olmayan bir
dünyada yaşamak kolay mıydı?
Tam
bu derin düşüncelerin dibine vurmuşken tonton amcamız, ince bir sesle irkildi
ve sağında ona bakan kadına çevirdi bakışlarını. “Pardon” dedi bayan, “Rica
etsem beni öldürür müsünüz?”. Yağmurda koşarak yanına gelen sırılsıklam olmuş kadına tekrar baktı.
İşte
o an anladı aslına yalnız olmadığını. Demek ki onun kadar yalnız, ya da en
azından bu soruyla dolaşacak kadar yalnız olan biri daha vardı. Birbirlerine
destek olurlarsa, belki de ölmek istemeye hiç gerek kalmazdı…
Ayrıca aynı yazı için başka bir link; http://heceler.com/06/03/rica-etsem/
Ceren YILDIZ
Ayrıca aynı yazı için başka bir link; http://heceler.com/06/03/rica-etsem/
Ceren YILDIZ